Akşener: Konuştuğum zaman spoiler muamelesi görüyorum
Habertürk yazarı Fatih Altaylı, bugün deprem çalışmaları kapsamında Diyarbakır’da bulunan İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener ile yaptığı telefon görüşmesini bugün köşe yazısında aktardı. Akşener, “Adaylıkla ilgili bir fikriniz var mı? “Fatih Bey, ben konuşurken bozguncu muamelesi görüyorum.
Altaylı’nın yazısının ilgili bölümü şöyle:
Dün Meral Akşener ile konuştuk.
Bölge hakkında izlenimler almak için aramıştım.
Diyarbakır’da bir taziyede yakaladım.
Taziye konutu hızla çıkışa seslendi.
Sesinde büyük bir hüzün vardı.
Gezisi sırasında gördüklerinin etkisi deprem bölgesinde hissedildi.
“Söyleyecek çok şeyim var ama önce bu günleri atlatalım. Sonra hepsini anlatacağız’ dedi.
Diyarbakır’da yıkılan bina sayısı sadece 6, 404 kişi hayatını kaybetti. Gerisini sen hesapla Fatih Bey” diye söze başladı.
Kayıpların açıklanandan daha fazla olduğunu ima etti.
Laf tabii ki seçime geldi.
Meral Akşener, hükümetin seçimleri 14 Mayıs’ta yapacağını düşünüyor. “Ertelemeyi düşündüler ama kendi lehlerine olmayacağını anlayınca bir an önce yapalım demeye başladılar. Bu yüzden şimdi Bülent Arınç’a kızgınlar.”
“Bunun yapılabileceğini düşünüyor musun?” Diye sordum.
“Depremden etkilenen 8 ilde seçim yapılmasının önünde herhangi bir engel yok. Kahramanmaraş, Adıyaman ve özellikle Hatay sorunlu ama çözüm bulundu. Yeter ki bu şehirlerde birileri çevreden yararlanmaya çalışmasın” dedi.
Seçmen kütüklerinin sağlıklı bir şekilde yenilenmesinden bahsettiğini anladım.
“Ve adanız, yani Altılı Tablo, 14 Mayıs’a ulaşacak mı?” Söyledim.
Bir “Oh” çizdi.
Israr etmiyorum. “Birkaç gün önce tekrar görüştünüz, bir gelişme var mı?” Diye sordum.
“O toplantı depremin gündemindeydi. Adaylık konusu görüşülmedi” dedi.
“Peki ne zaman konuşulacak?” Söyledim.
“İnşallah ayın 2’sindeki toplantımızda görüşülecek. Toplantının belki de en önemli konusu bu” dedi.
Sesinde hafif bir yorgunluk hissettim.
“Umutsuz görünüyorsun,” dedim.
“Hayır, olur mu? Tek bir siyasi hedefimiz var. Türkiye bu hükümetten kurtulsun. Bunun için de elimizden geleni yapmalıyız. Umutsuz olmaya hakkımız da yok, umutsuz olmak için de bir nedenimiz yok.” ”
“Peki, adaylıkla ilgili bir fikir var mı? ‘Masanın etrafında oturanlar 15 gün öncesine göre daha mı barışık bir yerdeler’ dedim.
Çok net bir cevap verdi.
“Fatih Efendi, ben konuşurken bozguncu muamelesi görüyorum. Kimseye saygısızlık etmeden kimseyi kırmamaya çalışırım. Ama ne söylesem yanlış. Bu yüzden konuşmayacağım. Çünkü Türkiye’yi bu güçten kurtarmanın, kızınızın, oğlumun ve milyonlarca evladımızın güzel yarınlara kavuşmasının başka çaresi yok. Bunun için susadım. Ama şunu bil. Sizlerle programı yaptığımız günkü gibi yerde duruyorum. Türkiye’de milyonlarca insan nerede duruyorsa ben de oradayım. Milyonlarca genç ne derse desin, taleplerini duyuyor ve seslendiriyorum. Ama konuşmayacağım.”
TAM MAKALE